29 Eylül 2011 Perşembe

Retiro Park

Evet Madrid gezimizin sonuna geliyoruz artık. Son gün gezme fırsatı bulduğumuz Retiro Park'a geldi sıra.. Granvia caddesinin biraz daha ilerisinde karşımıza çıkan Puerta de Alcala (Alcala Kapısı) nın hemen sağında başlıyor yemyeşil Retiro Park (Parque del Buen Retiro).. KısacaAlcala Kapısından bahsedecek olursam, eski zamanlarda Madrid şehrinin ana kapılarından biriymiş burası. İçe bakan tarafında içerideki huzuru temsil eden melekler var, dış tarafta ise savunmayı temsil eden savaşçılar var.. (Bu fotoğrafı Retiro Park gezimizden önceki akşam çekmiştik)

Retiro; İspanyolca "inziva" anlamına geliyor ve burası da tam adına yakışır şekilde kafa dinlemek, inzivaya çekilmek için harika bir yer. Her yemyeşil ve ortada harika bir gölet (Estanque del Retiro) var..
Eskiden sadece kraliyet ailesine ait olan bu parkın herkese açılmış olması gereçekten büyük şans :) Bu imkanı sağlayan Kral Alfonso XII'ye ithaf edilmiş muhteşem bir anıt yer alıyor tam da parkın en güzel yerinde göletin karşısında..
İsterseniz sandal kiralayığ gölet içerisinde keyif de yapabilirsiniz. Biz bu harika parkta yürüyüş yapmayı tercih ettik. Öyle büyük ki, birkaç kapısı var parkın.. Zaman kısıtımız yüzünden hepsini gezemedik ne yazık ki, sanırım 4 saat sürüyormuş tam bir tur.. Bu nedenle sonradan öğrendiğime göre parkın içerisinde Kristal Saray (Palacio de Cristal) adı verilen camdan yapılmış masalsı bir yapı var imiş. İçeride çağdaş sanat sergileri düzenleniyormuş. Retiro Park'a giderseniz uğrayın ve bize de anlatın lütfen ;)


Madrid'den Son Notlar
Madrid gezi notlarımız bu post ile son buluyor. O yüzden aklımda kalanlardan birkaç isim daha vermek istiyorum. Ne yazık ki fotoları yok ama yine de hafızanızda bir yerlere kaydedin derim ;) Madrid'in ünlü caddelerinden biri La Latina.. Tapas barları, şık restoranları, cafeleri ile kıpır kıpır bir yer burası. Madrid'in en önemli lezzet duraklarından birisi olan La Latina'da eskiden kalma 5 han var. Şimdilerde bu hanlar restorant, misafirhane, butik otel olarak restore edilmiş. Casa Lucio da bunlardan birisi ve harika tapaslarıyla ün yapmış. Her ihtimale karşı rezervasyon yaptırmakta fayda var yalnız, epey kalabalık oluyor..

Madrid'de neler yedik peki? Tabiki bolca tapas yedik, hatta İspanyolların tabiri ile "tapas tango" yaptık bolca :) Bir gecede birkaç yer dolaşıp her birinde birkaç tapas atıştırdığınızda karnınız otamatikman doymuş oluyor.. O yüzden birkaç akşam yemeğimiz var İspanya'da, şöyle oturup uzun uzun yemek yediğimiz.. [Bu konunun ucu Barcelona'ya dayanacak gibi ;)]
Belki daha önce yemiş olabilirsiniz ama benim ilk defa Madrid'de yediğim Calzone'dan bahsedeyim.. Bizim yan börek gibi [yani annem öyle der, başka adı varsa bilmiyorum ;)]
İçerisinde tavuk parçaları, patates, kaşar ve değişik bir domates sos vardı.. Tabii farklı seçenekleri de mevcut. Bizim yan börekten farkı hamuru biraz daha kalın, daha çok ekmeğe benziyor sanki tadı.. Lezzetli ve doyurucu bir yemek ya da pide..
La Latina'da gittiğimiz ama adını şuanda hatırlayamadığımız yerde çektiğimiz birkaç tapas da aşağıda.. Tapaslar kızarmış ekmek üzerinde çeşitli sebzeler soslar ile sunuluyor.. İsterseniz muhtelif et çeşitleri de var, biz bol bol deniz ürünleri olanlardan tercih ettik. İlk defa orada tattığım Morino balığı, en çok tüketilen balıklardan biri İspanyada..
3 günlük Madrid gezimiz böylelikle sona erdi.. Umarım keyifli bir yazı dizisi olmuştur :) Aklıma gelen ekstra birşey olursa Barcelona notları arasına sıkıştırıveririm artık ;)

13 yorum:

  1. Yurtdışına yazın gitmek ne güzel. Her yer cıvıl cıvıl...
    Harika bir yazı dizisi oldu gerçekten ellerine sağlık. Zevkle takip ettim...

    Darısı başımıza:)

    YanıtlaSil
  2. evet çok keyifli oluyor gerçekten, sadece maliyeti birazcık yüksek oluyor diğer mevsimlere göre ;-P

    çok sevindim keyif almana, teşekkür ederim canım :)
    inşallah en kısa zamanda gidersin, nereyi görmek istiyorsan ;)

    YanıtlaSil
  3. Fotoğraflar çok güzel, Madrid' i görmeyi istiyordum verdiğin bilgilerle daha da keyifli olacak.:)

    YanıtlaSil
  4. teşekkürler sJ :) Madrid bence de görülesi bir şehir.. Umarım yazılarım size rehberlik edebilir gittiğinizde ;)

    YanıtlaSil
  5. Bizide oralara götürüyorsun bedavdan gezmiş oluyoruz :)

    Calzone görünütüsü farklı eminim tadıda farklıdır .)

    YanıtlaSil
  6. Çok detaylı ve güzel anlatmışsın,gezmek istediğim yerlerden bir tanesi,fotoğraflara bayıldım.

    YanıtlaSil
  7. kalemine sağlık canım :)
    sen bitti diyorsun ama ben okurken senin bu yazı dizin hiç bitmesin istedim..belki bir başka geziye inşallah, darısı da başıma :))

    YanıtlaSil
  8. teşekkürler pembe esinti :) calzone bizim damak tadımıza epeyce uygun, lezzetli bişey, evde denemeyi düşünüyorum ;)

    Umarım gidip kendinizde gezersiniz ve kim bilir farklı farklı şeyler keşfeder ve bizimle paylaşırsınız sevgili Erguvan Vakti ;)

    Cemrecim Madrid gezisi bitti ama Barcelona yazılarım gelecek inşallah, takip etmeye devam ;) sevgiler..

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel bir gezi olmuş.Calzone'yi kapalı pizzaya benzetirim daha çok.Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  10. teşekkürler pembe kekik :) aslında evet pizza da denlebilir, sanırım daha önce denediniz? blogda tarifini verseniz ne güzel olur aslında ;)))

    YanıtlaSil
  11. Gittigin park harika...Sandalla gezme fikri super...Tapas tango hosuma gitti. Yedigin mamalar cok guzel gozukuyor. Bu 3 gunluk geziyi herhalde omur boyu unutmazsin. Harika anilar:))

    YanıtlaSil
  12. kesinlikle unutamam herhaldee, çok güzel bir tatil oldu :))

    YanıtlaSil
  13. gezmiş kadar oldum
    fotolar şahane:))

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için çok değerli :)